Yasama, Yargı, Yürütme: Kimin Elindedir?
Hepimiz, devletin işleyişine dair bir şeyler duymuşuzdur. Yasama, yürütme ve yargı gibi terimler ise bu işleyişin en önemli parçaları. Peki, bu üç güç gerçekten kimlerin elindedir ve hangi roller birbirinden farklıdır? Eskişehir’de üniversitede çalışan bir araştırmacı olarak, bu terimleri günlük yaşamımızdan örnekler vererek, karmaşık olmadan açıklamak istiyorum.
Yasama: Kanunları Yapanlar
Yasama, devletin yasalarını, yani kanunları yapan güçtür. Bu, aslında “kanun koyma” işidir. Diyelim ki, sen bir futbol maçı izliyorsun ve hakem, oyunun kurallarını belirliyor. İşte yasama da, toplumsal hayatta uygulayacağımız kuralları belirler. Yasama yetkisi genellikle bir parlamentoya veya meclise aittir. Bizim ülkemizde ise bu görev, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından yerine getirilir.
Peki, yasama organı kimlerin elindedir? Basitçe söylemek gerekirse, seçilmiş milletvekilleri yasama yetkisini kullanır. Yani, bizler oy vererek onları meclise göndeririz, ve onlar da bizler adına yasalar yapar.
Örneğin, son yıllarda kadın hakları, çevre koruma gibi konularda yapılan yasalar, yasama organının yaptığı işlerdir. Eğer bir yasa önerisi varsa, bu yasa önce parlamentoya gelir, orada tartışılır ve onaylanır.
Yürütme: Yasa Uygulayanlar
Yürütme, yasaların uygulanmasından sorumlu olan güçtür. Kısacası, yasama neyi kabul ettiyse, yürütme onu hayata geçirir. Eğer yasama, “şehirlerde trafik hız sınırı saatte 50 kilometre olmalı” diyorsa, yürütme buna uygun olarak trafik polislerini görevlendirir ve denetimler yapar.
Yürütme organı, genellikle hükümetin kendisidir. Türkiye’de Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu, yürütme gücüne sahiptir. Yani, hükümet yasaların uygulanmasını denetler, kararlar alır ve devletin günlük işleyişini düzenler.
Halk arasında “Cumhurbaşkanı kararname çıkardı” ya da “Bakanlar Kurulu yeni düzenlemeler yaptı” gibi duyduğumuz şeyler, aslında yürütme organının yaptığı işlerin örnekleridir. Mesela, pandemi döneminde alınan tedbirler, yürütme gücünün bir sonucudur. Burada, yasama tarafından belirlenen kuralların uygulanması için bir takım adımlar atılmıştır.
Yargı: Kanunları Denetleyenler
Yargı, devletin yasalarını denetleyen ve uygulayan bir güçtür. Yasama ve yürütme kurallarını gözden geçirir, uyuşmazlıkları çözer ve insanların haklarını korur. Düşün, mahkemelerde bir davanın görülmesi gibi. Yargı, burada devletin kurallarının doğru bir şekilde işlendiğinden emin olur.
Yargı organı, bağımsız bir şekilde hareket eder. Yani, yasama ya da yürütme organlarından bağımsızdır. Yargı, adaletin sağlanmasında kilit rol oynar. Bir kişi haksız yere suçlanmışsa, yargı bunun doğru olup olmadığını inceler ve ona göre bir karar verir.
Türkiye’de yargının en yüksek organı Anayasa Mahkemesi ve Danıştay gibi kurumlardır. Bu kurumlar, yasaların doğru bir şekilde işleyip işlemediğini denetler. Yargı, bazen yasaların anayasaya uygun olup olmadığına da karar verir. Örneğin, bir yasa çıkarıldığında, eğer bu yasa anayasaya aykırıysa, yargı buna müdahale edebilir.
Yasama, Yargı, Yürütme: Bir Arada Nasıl Çalışır?
Şimdi, bu üç gücün bir arada nasıl çalıştığını daha iyi anlamak için bir örnek üzerinden gidelim. Diyelim ki, yeni bir trafik yasa tasarısı çıkarılacak.
Yasama organı, bu yasa tasarısını hazırlar ve meclisten geçirir.
Yürütme organı, bu yasa çıktıktan sonra, yerel yönetimlere ve polis teşkilatlarına talimatlar verir, yasaların uygulanmasını sağlar.
Yargı ise, bir kişi bu yasa yüzünden haklarını ihlal etmişse, mahkemeye başvurur ve yargı, yasa ile ilgili bir uyuşmazlığı çözmekle sorumlu olur.
Görüldüğü gibi, bu üç organ birbirini tamamlar. Yasama yasayı yapar, yürütme uygular, yargı ise doğru uygulandığından emin olur.
Kimin Elindedir?
Günümüzde yasama, yürütme ve yargı yetkileri, teorik olarak bağımsızdır. Ancak uygulamada, bu güçlerin birbirine olan etkisi önemli ölçüde değişebilir. Eğer bir sistemde, örneğin yürütme gücü çok güçlü olursa, yasama ve yargı güçleri buna uyum sağlamak zorunda kalabilir. Bu da, halkın haklarının ve özgürlüklerinin nasıl korunacağı konusunda sorular doğurur.
Bugün, demokratik bir sistemde, yasama, yürütme ve yargı gücü, halk tarafından seçilen ve denetlenen organların elindedir. Ancak, bu sistemin ne kadar sağlıklı çalıştığı ve güçler ayrılığının ne derece korunduğu, toplumsal yapıya ve yönetim anlayışına bağlıdır.
Sonuçta, yasama, yürütme ve yargı birbirinden ayrı olsa da, birbirini denetleyerek toplumun düzenini sağlar. Bizler, bu güçlerin nasıl çalıştığını ve kimlerin elinde olduğunu bilmek, demokratik bir toplumda daha bilinçli bir şekilde hareket etmemizi sağlar. Hem devletin işleyişini anlamak hem de bu düzenin nasıl işlediğini gözlemlemek, birey olarak bizim sorumluluğumuzdur.
Bu yazı belki de basit bir şekilde anlatılmış olsa da, bu üç gücün işleyişini anlamak, gelecekte daha bilinçli bir vatandaş olmanın ilk adımlarından biridir.